23 Şubat 2014 Pazar

Bu yazı - birinciyi hiç düşünemiyorum ama iki tane çocuğum olsun istiyorum- diyen arkadaşımla görüşmem üzerine oluşturulmuştur:))


      Paraf atalım ki ....  
^^  hani saçının modelini değiştireceksin dir de  etrafında herkesin saçına bakarsın,çanta almaya karar vermişsin dir de bütün kızların çantaları dikkatini çeker ya... böyle bişi bu! Şu sıralar odağında ne varsa her şekliyle her haliyle onu yaşarsın..İşte böyle bişi bizimkisi:) yoksa bebek muhabbeti,bebek kareleri,oyuncak sohbeti,ek gıda sendromundan  ibaret değil elbette hayatımız.. ^^
                                               DİKKAT!
Bu yazı - birinciyi hiç düşünemiyorum ama iki tane çocuğum olsun istiyorum- diyen arkadaşımla görüşmem üzerine oluşturulmuştur:))


Kendimi gördüm onda..Aynı iç sesler...daha çok gencim çocuk yapamam,hamilelik korkunç hele doğum kabus,biraz zaman geçsin,kendimi hazır hissedeyim,planlarımı gerçekleştireyim falanlar filanlar....
Zalim misin zaman yoksa saman altından su mu yürütüyorsun? bilemedim.
Kim demiş çok kolay diye!  Uzuuun yılların verdiği rahatlığı bir anda kaybetmek,uykusuz gecelerle tanışmak, yıllardır tanıdığın bildiğin hormonların seni sırtından vurması,süt olacak diye boğulana kadar yeme karşılığında sindirim sisteminin isyanı zor elbette.        Amaaa ;


                         Biz olumlu düşünelim anlaşma yapalım mesela..Yapabileceklerimiz biiiiir....:)

daha yaratıcı kareler yakalayabilir ,

her an şapırdata şapırdata öpebileceğimiz bir varlığa şükredebilir ,

istinye


yine istinyeye gidip balık ekmek yiyebilir




balıkesir-gönen
güne 40 derece sudan çıkıp merhaba diyebilir




Florya-haskral

bebek bakım odalarının yerlerini ezberlemek suretiyle kahvaltıya bile gidebilir


hatta oje sürmeye devam edebilirizzzz


bir ayağın nesi var iki ayağın sesi de
var mesela
:)))))